Şeref Defteri
'Senai Demirci'

Hasan Nail Canat'ın dünyayı ciddiye almayan kalender bir hayat tarzı vardı


Senai Demirci
Hasan Nail Canat ağabeyimiz için ne desek az. Ne söylesek onun o zarif duruşunu anlatmaya yetmez. Biz de ömrümüzü onun gibi tatlı bir iz ve eğrisiz bir çizgi bırakmak üzere yaşayabilmeyi umuyoruz. Hasan Nail ağabeyimle, çok uzun ve sık birlikte olamadık... Ama sık sık arabada yol alırken, onun o tatlı sesinden mukabelesini dinlemekten zevk alırdık. Dünyayı ciddiye almayan, oldukça kalender bir hayat tarzı vardı. Yüzünden tebessümün ve sesinden o tatlı ve zarif kahkahanın eksik olmadığını gayet iyi biliyorum.

Mustafa Demirci'nin anlattığına göre, iniş takımları bozulan uçağının iniş için havaalanı etrafında "kıvrandığı" halde bile espri yeteneğini sürdürebilmiş, dünyaya boşvermişlikten vazgeçmemiştir. Mustafa Demirci: "Ağabey bu gibi durumlar için bir dua biliyor musun?" diye sorunca Hasan Nail Canat: (İniş yapamayan uçağın koltuğunda hala daha rahat oturur ve umursamaz bir tavırla konuşarak): "Allah'ım öbür tarafa gideceksek de, burada kalacaksak da tek parça halinde gidelim ya da kalalım" demiş.

Hasan Ağabeyimi, 2004 yılında TV5'de yaptığım "Kahve Bahane" programına konuk etmiştim. İyi hatırlıyorum, "kitlesel katil" Bush'un İstanbul'a geldiği gündü. Irak Savaşı bütün şiddetiyle devam ediyordu. O gün stüdyoya 2 yaşındaki kızımın elbisesini salçalayarak "kanlı çocuk elbisesi" astık. Eminim ki, o programda Hasan Ağabey için çok tatlı detaylar var. Programın formatı gereği, Hasan ağabeyime bir çocukluk hatırası sordum. Bir de bir çocukluk yapması için tavsiyede bulundum. Bence başlı başına bu program Hasan Ağabeyim için tatlı bir hatıra...

9 Ocak 2010

Bu yazı defa okunmuştur.