Görsel sanatların Anadolu coğrafyasında yeni filizlenmeye başladığı yıllarda, tiyatro ve sinemanın insan üzerindeki eğitim gücünü hissederek ömrü boyunca ülkesi insanına bu alanda onlarca eser sunan, Üstad Hasan Nail Canat'ı bir kez daha rahmetle yad ediyorum.

Bir dönemlerin yenilmez armadası sayılan Sovyet Emperyalizminin yayılmacı emellerine karşı tehlike gördükleri Müslüman halklara reva görülen işkence ve mezalimi, o günkü şartlarda en iyi anlatma ve deşifre etmenin yolu sanatı kullanmaktı. Değerli Üstad, Necip Fazıl Kısakürek'in de etkisinde kalarak, sanatını hem toplum için, hem de Hakk için en iyi kullanan şair, yazar ve önemli tiyatro oyuncularımızdan bir tanesiydi.

Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek ile tanışmasından ve onun sohbetlerinden aldığı feyzden sonra, sanatını Allah yolunda kullanarak onlarca eser vücuda getirmiştir. Şiir, roman ve tiyatro eserlerinde daha çok inanç ve ahlak üzerine konuları başarıyla işlemiştir.

Türk görsel ve yazılı sanat hayatında yeni bir felsefe belirleyen Anadolu'nun değerli evladı, sıradanlaşan ve hiçbir sanatçının dışına çıkamadığı "Sanat için Sanat" veya "Halk için Sanat" kalıbının dışına çıkarak, "Sanat'ı Hakk için" işleyerek yeni bir ekol oluşturmuş ve ömür boyu bu çizgisinden sapmamıştır. Gönlünde hep insan ve Hakk sevgisi taşıyan toprağımızın nur yüzlü şahsiyetini bu vesileyle tekrar hatırlamanın hazzıyla emeği geçen aile fertlerine teşekkür ediyor, yüce Allah'tan kendisine rahmet diliyorum.