Hasan Nail Canat unutulmadı
Sanat Alemi / 25.10.2011
2004 yılında vefat eden merhum şair, yazar ve tiyatrocu Hasan Nail Canat, vefatının 7. yılında 20 Ekim 2011 tarihinde Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir anma programında dostları ve sevenleri tarafından özlemle ve rahmetle anıldı. Programın sunuculuğunu Radyo Programcısı ve Sunucusu Niyazi Gedik nam-ı diğer meçhul kaptan yaptı. Oturum başkanlığını da Şair, Yazar ve Ressam Recep Garip'in yaptığı anma programında Gazeteci-Yazar Sibel Eraslan, Gazeteci-Yazar Salih Tuna, Şair ve Yazar İbrahim Sadri ve Yönetmen İsmail Güneş, Hasan Nail Canat'ın tiyatroculuğu, sinema oyunculuğu, sanatçı kişiliği, edebiyatçı kimliği ve eserleri hakkında konuşmalar yaptılar. Özellikle Gazeteci-Yazar Sibel Eraslan'ın Hasan Nail Canat'ın eserleri hakkında yaptığı analiz çalışması büyük beğeni topladı.
SİBEL ERASLAN: HASAN NAİL CANAT, MİLLETİNİN YANİ ÜMMETİN DERDİYLE DERTLENEN BİR KÜLTÜR EMEKÇİSİDİR
Hasan Nail Canat, sanattaki yerliliği ve milli duruşu hakkında konuşan Gazeteci-Yazar Sibel Eraslan; "Hasan Nail Canat'ın yazılı edebiyata, hassaten çocuk ve gençlik edebiyatına armağan ettiği eserlerini, İslam Milletinin mensubu bir sanatkârın kalem işçiliği olarak okuduysam ve bunu, onun çok sevdiği ve ömrünü verdiği çocuklar dünyasından başlattıysam, bundandır. Bir hayal perdesi gibi üzerinden konup geçtiğimiz hayatı, nasihat, ibret ve hicivleriyle renklendiren bir Ebru Ustasıydı... Kendisine rahmet duaları niyaz ederken ailesine ve talebelerine sabır, gayret ve esenlik temennilerimi sunarım" diye konuştu.
RECEP GARİP: KAYIP ŞEHRİN KAYIP İNSANI; HASAN NAİL CANAT
Hasan Nail Canat'ın sanatçı kişiliğinden ve edebiyatçı kimliğinden bahseden Şair, Yazar ve Ressam Recep Garip; "Hasan Nail Canat'ı anarken lisede öğretmenlik yaptığım yıllar aklıma geliyor. O dönemlerde ortaokul ve lise öğrencilerine okutulabilecek romanları yayınlanmaya başlamıştı. Bu romanları ile Hasan Nail Canat'ın bizim yanımızdaki yeri farklıydı. Hasan Abi'ye karşı vefalı olmayı sürdüreceğiz. Bir insanı dirilten bütün insanlığı diriltmiş gibidir. Dolayısıyla yapılan hizmetlerle, söylenen hikmetli sözlerle, açılmış olan pencerelerle, yazılmış olan herhangi bir şiirden herhangi bir mısra ile bir insana verilmiş olan inşirahtan, ruhun dirilişinden önemli sonuçlar meydana gelir. Bu bir medeniyet yolculuğudur. Hasan Abi'yi bugün rahmetle andık ve rahmetle anmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
SALİH TUNA: BANA 'HASAN ABİ ÖLDÜ' DEMEYİN!
Hasan Nail Canat'ın bütün imkânsızlıklara rağmen yaptığı tiyatro yaptığının altını çizen ve vefatını bir türlü kabullenemediği söyleyen Gazeteci-Yazar Salih Tuna; "Ben Hasan Abi'nin vefatını içselleştiremedim, kabullenemedim. Hala Hasan Abi'nin ardından konuşmak bana biraz tuhaf geliyor. Yani açıkça söylemek istiyorum, benimseyebildiğim bir şey değil. Bunca salon, bunca imkân olduğu halde neden bir tane daha Hasan Nail Canat ve neden bir tane daha Hasan Nail Canat'ın yaptığı işlerden çıkmıyor?" diye konuştu.
İBRAHİM SADRİ: HASAN NAİL CANAT VE SAKARYA TÜRKÜSÜ, İŞTE AYRILMAZ İKİLİ
Hasan Nail Canat'ın tiyatro yaptığı yıllara ve kendisi ile olan tanışıklığına dair önemli açıklamalar yapan Şair ve Yazar İbrahim Sadri; "Benim Hasan Nail Canat Ağabey ile tanışıklığım 1983 yılında oldu. Cağaloğlu'nda Üretmen Han vardı. Hiçbir salonun verilmediği, hiçbir şekilde yasal kapı edinemediğiniz, basının asla sizi varsaymadığı, emniyetin her an tepenizde olduğu, bir ekolümüzün olmadığı bir dönemde tiyatro gibi çok netameli bir alanda kendini muhafazakâr olarak niteleyen bir topluma eser sunmaya çalışmış ve bu konuda da inat etmiş birisidir. Biz Hasan Nail Canat Ağabeyimiz için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Allah mekânını cennet etsin" diye konuştu.
İSMAİL GÜNEŞ: 'GÜLÜN BİTTİĞİ YER' HASAN NAİL CANAT'I TANIDIĞIM TEK İŞTİR
Hasan Nail Canat ile beraber çalıştığı dizi ve sinema filmlerinden bahseden ve Hasan Nail Canat'ın sinema oyunculuğu yönünü anlatan Yönetmen İsmail Güneş; "Gülün Bittiği Yer filmi benim Hasan Nail Canat ile yaptığım son iştir ve Hasan Nail Canat'ı da tanıdığım tek iştir" diye konuştu.
NAMIK KEMAL ZEYBEK: HASAN NAİL CANAT'IN İSMİ BİR KÜLTÜR MERKEZİNE VERİLSİN!
Anma programına şeref konuğu olarak teşrif eden Kültür ve Turizm Eski Bakanı ve Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek; "Bugün tertip edilen Hasan Nail Canat'ı Anma Programı'na katılmaktan çok mutlu oldum. Bu vesile ile değerli dostum Hasan Nail Canat'ı yeniden hatırladım. Eserleriyle, vakur duruşuyla iz bırakarak yaşayan ve böyle anılmaya devam ettiği müddetçe her anıldığında değeri bir kat daha anlaşılan Hasan Nail Canat'ı bir kez daha rahmetle anıyorum. Mekânı cennet olsun" diye konuştu.
PORTRE DUA VE ŞİİRDE DÜET
Anma programında Şair ve Yazar Ahmet Yüter, Hasan Nail Canat için kaleme aldığı bir portre duası okudu. Ardından İbrahim Sadri ve Seyfullah Kartal, Hasan Nail Canat'ın Erik Ağacı Destanı isimli şiirini birlikte okudular.
HASAN NAİL CANAT UNUTULMADI
Anma programına Hasan Nail Canat'ın dostları ve öğrencileri de katıldı. Mehmet Karaosmanoğlu, Abdulbaki Kömür, Mahmut Bıyıklı, Bünyamin Yılmaz, Birol Cürgül, Harun Arvas, Betül Zarifoğlu, Fatih Mehmet Koç, Seyfullah Kartal, Mehdi Akman, Mustafa Öcalan, Osman Atalay, Halil İbrahim Perçinkaya, Sümeyye Karaarslan, İhsan Kabil, Bülent Karaçam, Murat Özbek, Erkay Yavuz ve Alper Banko bu anlamlı günde Hasan Nail Canat'ı rahmetle ve özlemle andılar. Hasan Nail Canat'ın oğlu Mehmet Safa Canat ve kızı Hale Canat Cürgül kürsüye birlikte çıkıp konuşan son kişilerdi. Özellikle Hasan Nail Canat'ın öğrencisi Erkay Yavuz sitem ve serzeniş dolu bir konuşma yaptı; "Ben Hasan Hocam'ı tanımadan önce aslında başıboş ve serseri bir gençtim. Tiyatroyu Hasan Hocam'dan öğrendim. Benim gibi çok sayıda insanın üzerinde emeği olduğuna inandığım Hasan Nail Canat'ın adının bir kültür merkezine verilmemesi büyük bir eksikliktir" dedi. Programın sonunda Hasan Nail Canat'ın vefat ettiği gecede son kez okuduğu Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in Sakarya Türküsü şiirini sinevizyondan izleyen seyirciler duygulu anlar yaşadılar. Videonun sonunda Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in de yazdığı gibi 'Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya / Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya!' denilmesiyle birlikte bütün seyirciler ayağa kalktı. Davete katılan konuşmacıların, katılımcıların tek bir istekleri vardı; Hasan Nail Canat'ın unutulmaması ve Hasan Nail Canat'ın isminin bir kültür merkezine verilmesi.
|