Basından
'Kitap Postası Dergisi'

Nazar-ı Dikkat ile...

Kitap Postası Dergisi / 01.10.2005

Rahmetle anıyoruz

Hasan Nail Canat bir yıl önce aramızdan ayrılmıştı. Rahmetle yad ediyoruz. Tüm ilköğretim öğretmenlerine Canat'ın yüz temel esere giren romanını okutmalarını öneriyoruz.

Türk yayıncıları ve Ali Şeriati!

Ekim yayınlarından Ali Şeriati'yi anlatan bir kitap çıktı. Kitabı Şeriati'nin eşi kaleme almış. Yalnız bir şey dikkatimizi çekti: Kitabın sonunda dünya dillerindeki Şeriati çevirilerinin listesi verilmiş. Farsça 35 kitap yazan Şeriati'nin bakıyoruz İngilizce'ye 26, Arapça'ya 18 kitabı çevrilmiş ama sıra Türkçe'ye geldiğimizde şaşırıyoruz: 58! İsmet Özel haklı; Türkler farklı, kesinlikle farklı!

Kişisel Gelişim kitapları niye çok okunuyor?

Dergimizin bürosundan sağ olsunlar, okurlarımız eksik olmuyorlar. İşler yoğun olmadıkça biz de okurlarımıza çay ikram edip sohbet etmeye çalışıyoruz. Ramazan'la çay işi sakata geleck ama yine gelenlere kapımız açık. Bu görüşme, tanışmalardan birinde konu kişisel gelişim kitaplarına geldi. Sordum, kişisel gelişim kitapları niçin bu kadar çok satılıyor? Arkadaşlar birçok entelektüel yorumlarda bulundu. En doğrusunu ve en sadesini okurla ilişkiler sorumlumuz, dergimizin 2. adamı Ali Akyurt söyledi: "Hadis okunmuyor da ondan!" Doğru söze ne denir!

Kimi yazarlar çok tahammülsüz

Dergimiz gücü yettiğince okurlarını yazarlardan ve kitap dünyasından haberdar etmeye çalışıyor. Haliyle birçok yazarı ve eserini sayfalarımıza konuk etmeye çalışıyoruz. Fakat kimi insanlar bilirsiniz, birbirleri ile geçinemezler. Yazarlar da insan oldukları için birbiriyle geçinememe durumu onlarda da görülür. Ama bir de yazar oldukları için daha bir geçinemeyip birbirlerine katlanamama durumu yaşadıklarına sık sık şahit oluyoruz. Tabii, rahatsız edici ve üzücü bir durum. Bizim bu durumları yaşayan yazarlarımıza önerimiz; biz bir kitap dergisiyiz. Elbette senin romanını beğenmeyen bir yazardan da bahsedebiliriz. Veya senin şiiirini eleştirdiğin, "Şair değil ki o adam" dediğin birilerinden bahsedebiliriz. Eğer yazar milletini memnun etmeye çalışsak her yazar için ayrı bir dergi çıkarmaktan başka bir çıkar yol görünmüyor. En usta isimlerde bile bu duruma rastlanabiliyor ne yazık ki! Allah ıslah eder mi bilmiyoruz ama bunu yine de Allah'tan diliyoruz! Aşırı alıngan olmayan yazarlarımızın bu yazdıklarımızdan alınmayacağına inanıyoruz.

Seküler Tarih Vakfı sekülmese olmaz mı?

Tarih Vakfı başarılı, entelektüel bir yayıncılık ortaya koyuyor, eyvallah. Memleketteki "biiiz, büyük bir milletiz; tarihimiz de büyüktür" türü kof övünmeci tarih anlayışını da bir hayli değiştiriyor, eyvallah! Ama başka bir durumlar yok mu işin içinde! Bu septik tarih anlayışıyla, bu şüphecilikle nereye varabiliriz, mesela Viyana kapılarına?!

Hangi kitap kaç basılıyor, bilelim!

Piyasada üzerinde ilk 50 bin ve benzeri ifadeler taşıyan kitaplar gittikçe çoğalıyor. Kimi yayıncılar kitaplarının 1 milyon sattığını iddia ediyor. Yayın dünyasında bu rakamların gerçeği yansıtmadığı, okuru etkilemek için girişilen ucuz bir taktik olduğu yönündeki kanaat gittikçe yaygınlık kazanıyor. Bu kanaati yayma ve yaşatma dernekleri kurmaya gerek bile yok: Kanaat aldı başını gidiyor! Kimi yazarlar ise tam tersi bir durumdan şikayetçiler. Bize kitaplarımızın bin adet basıldığı söylenebiliyor ama sonradan duyuyoruz ki beş on kere basılmış, bizim haberimiz bile olmamış. Yayıncının amacı vergiden tasarruf! Arada yazarların yeni baskılarla alması gereken teliflerin ise üzerine yatılıyor. Kitap peynir ekmek gibi satılıyor ama yazarı yayınevine gittikçe satılmayı bekleyen tonla kitabını görünce kahrolarak evine dönüyor. Ulan, bizim toplum da iyice okumayan bir toplum oldu deyip PKK'ya yazılıyor. Aslında iyi oluyor: O zamana kadar kendilerini dikkate almayan Tayyip Erdoğan aydın diye adamlarla görüşüyor!!!!

Bizim önerimiz; bandrolsüz kitap satımı yasak olduğuna göre Kültür Bakanlığı yetkilileri hangi kitap için ne kadar bandrol alındığını websitelerinden ilan etsinler. Hatta hangi kitap için hangi numaraların verildiğini de belirtirlerse bir kısım başka türlü sahteciliklerin önüne geçilmiş olur. Geçilmiş olmasa da geçilmesine yönelik adım atılmış olur. Böyle bir adımdan biz de yazarlar da memnun olur! Yayıncılar ne olur bilmiyoruz.

Kur'an okuma yarışmaları

Ramazan'ın gelmesi ile birçok dernek, vakıf ve televizyon Kur'an okuma yarışmaları düzenliyor. Geçen yıl Dünya Kur'an okuma birincilerinin verdiği Kur'an ziyafetlerine on binlerin Kur'an dinlemek için katıldığı gözlemlenirken bu yıl da bu tarz etkilnliklerin yarışmaya dönüştüğü haberini alıyoruz. Bu tabii sevindirici bir durum. Kur'an üzerine yapılan çalışmaların çeşitlenerek artmasını diliyoruz.

Kaynak: Kitap Postası Dergisi
Bu haber defa okunmuştur.